Kişisel Gelişim ve İş Hayatı
Biz insanoğlu sürekli gelişen canlılarız. Doğduğumuzdan beri sürekli gelişir, sürekli hareket ederiz.
Bugün dahi bir önceki günden daha farklı biriyizdir. Dün hiçbir şey öğrenmedim diyen birisi dahi o
öğrenmediği zamanı boşa harcamasından ders çıkartarak bir şeyler öğrenmiştir aslında.
Bizlerin yaklaşık 20 – 25 yaşından sonra hayatı genellikle iş yerlerimiz, ofislerimiz, atölyelerimiz gibi
üretim sağladığımız mekânlarda geçmektedir. Hal böyle olunca kişisel gelişimimizin iş hayatımıza olan
etkisi de oldukça önemli bir hale gelmektedir.
Etkili Konuşma
Kişisel gelişim konusunda ilk olarak etkili konuşma konusuna değinmek istiyorum. Etkili konuşma
hakkında kendini geliştiren bir birey, sadece iş hayatına başladığında değil, işe girerken kendini ifade
etme şekli ve karşısında ki insan kaynakları uzmanı veya yöneticiyi etkileyebilir ve bu sayede istediği
işi alma olasılığı yükselir. İşe girdikten sonra ise kendini iş arkadaşlarına ve müşteri grubuna oldukça
iyi aktarabilir ve onlar üzerinde bir nevi hipnoz etkisi ile olumlu izlenim vermeye zorlar.
Özgüven
İkinci olarak değinmek istediğim nokta ise özgüvendir. Özgüven konusunda yeterli seviyeye gelmiş bir
birey, özellikle bu birey erkek ise bayanlar tarafından oldukça çekici kabul görür. Burada önemli olan
özgüven ile ukalalık arasında ki ince çizgiyi yakalayabilmek ve o ince çizgide hareket etmektir.
Özgüvenli olan bir birey, diğer kişilerden çok daha fazla iş, aşk ve diğer alanlarda başarılı olur. Çünkü
kendisini geri planda tutmaz ve her zaman yapabileceği şeyleri yapmak için dener.
Bir diğer önemli kısım ise çekingenliği yenmektir. Birçok kişinin özellikle ilkokul ve lise çağlarında
başlayan çekiniklik durumu genel de bir olaya bağlantılı olarak başlar. Bu kişiler çoğu zaman,
küçükken yaşadıkları bir küçük düşürülme durumu, özellikle bu olay sevdikleri ve değer verdikleri kişi
önünde olmuşsa daha da etkili olur. Kişi o andan sonra bir daha atik davranmaya çalışmaz, atik
davranacağı sırada ise aklına hep o an gelir ve çekingen davranmak zorunda kalır. Kişi eğer bunu
aşmaya kararlı ise, üzerine gitmek zorundadır. Kişi örneğin; bir kalabalık meydan da ortaya geçerek bir
isimi bağırarak söyler, herkes bu kişiye bakar. Bu sebeple bunu yapmak kolay görünse dahi o
kadar basit değildir.